Adana'daki camide 12 yaşındaki küçük kızı taciz eden imam için tahliye kararı verildi. Genç kızın kuran kursu için gittiği camide yaşadığı iğrenç olay, tüm ayrıntılarıyla dava dosyasına girerken, mahkemenin tahliye kararı vermesi tepki topladı.
Adana'da camide, Kuran eğitimi verdiği 15 yaşındaki E.S. isimli kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlamalarıyla tutuklu yargılanan imam M.D. (56) tahliye edildi. Mağdur E.S., "Bu adam çocukluğumu gençliğimi mahvetti. Geleceğimi de mahvetsin istemiyorum" diyerek karara tepki gösterdi.
Şu anda Mersin'deki bir lisede eğitim gören E.S., iddiaya göre 4 Aralık 2017'de okulun rehberlik öğretmeniyle yaptığı görüşmede, 12 yaşındayken yaz tatilinde sabahları Adana'daki bir camide Kuran kursuna gittiği sıralarda, temizlik de yaptığını, bu sırada imam M.D.'nin kendisini depoya gönderip elektrik süpürgesinin torbasını getirmesini istediğini söyledi. Karanlık olan depodan çıkmak üzereyken içeri imam M.D.'nin girdiğini "Çok güzelsin" diyerek boynundan öptüğünü ve kendisine cinsel istismarda bulunduğunu ileri sürdü. Bu iddia üzerine rehberlik öğretmeni, okula polis çağırıp, E.S.'nin başından geçeni anlatıp ailesine bilgi verdi. İddia üzerine ifadesi alınan genç kızın suçladığı imam M.D. tutuklanıp, hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından iddianame hazırlandı.
İĞRENÇ DETAYLAR!
Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan iddianamede, Çocuk İzlem Merkezi'nde psikolog eşliğinde ifadesi alınan E.S.'nin ifadelerine yer verildi. İmam M.D.'nin cep telefonu fenerini yakarak yaklaştığı E.S.'ye "Çok güzelsin" dediğini ve boynundan öptüğünü, ardından üst kıyafetlerini çıkarttığını, elini pantolonunun içerisine sokarak parmağını vajinasına soktuğu, sonrasında kalçalarını okşadığını ve cinsel organını beline değdirdiği iddiaları yer aldı. E.S.'nin çığlık attığı ve sesini kimseye duyuramadığı, sonrasında kendisini otoban kenarındaki parkta bulduğunu, iç çamaşırında kan izleri gördüğü anlatıldı. İddianamede mağdur E.S.'nin olay sonrası yanına gelen M.D.'nin olayı kimseye anlatmaması, ikisinin arasında sır olarak kalmasını istediği, anlattığı taktirde olacaklardan kendisinin sorumlu olacağını söylemesi üzerine, korkarak kimseye anlatmadığı ifadelerine yer verildi.
'SAKALIM YOKTUR'
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nca alınan genital raporda, belirtilen parmak penetrasyonu sonucu oluşabilecek kısmi eski yırtık ile uyumlu olduğu bildirildi. İmam M.D., Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında sanık M.D., "Mağdure ifadesinde sakallı şahıstan bahsetmektedir. Benim sakalım yoktur. Sakallı insan kim ise onu söylemesini istiyorum. Benim olayla bir alakam yoktur. Çok rencide oldum" diyerek beraatini talep etti. Mahkeme M.D.'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. 2 Ekim'de ikinci duruşmada mahkeme heyeti, tanıkları dinledikten sonra M.D.'nin avukatından savunmasını aldı. Avukat R.Ç., E.S.'nin ifadelerinde çelişkiler bulunduğunu belirterek, M.D.'nin tahliyesini istedi. M.D.'nin tutuklu bulunduğu 8 aylık süreyi göz önünde bulunduran mahkeme heyeti, tahliyesine karar verdi.
ADALET İSTİYORUM
Mağdur genç kız E.S. ile annesi A.S., tahliye kararına tepki gösterdi. Çocukluğu ve gençliğinin mahvolduğunu belirten genç kız, "Avukatım mahkemeye girmeme gerek olmadığını söylemesi üzerine ikinci duruşmaya katılmadım. Daha sonra tahliye kararını öğrendim. Bu bana imkansız geliyordu. Avukatımı arayıp, 'bu nasıl adalet, kötü insanlar içimizde dolaşacak mı? İyi insanlar ölmediği sürece kötü insanlara ceza verilmeyecek mi? Hani benim gençliğim' dedim. Bir insanın hayatı böyle mahvedilir mi? Sonra sinir krizi geçirdim. O günden beri adalet arıyorum. Bu ülkede adaletin olacağına inanıyorum. Gençliğimi çocukluğumu bana geri versinler. Çocukluğumu, gençliğimi mahvetti bu adam, artık geleceğimi de mahvetsin istemiyorum. Ülkenin üst düzey yöneticileri yargı sürecini hızlandırsın. Yargının isabetsiz kararlarını istemiyorum. Okulumda derslerim düştü, psikolojim bozuldu. İntihar girişimlerim oluyor, çevrem annem, babam ve yakınlarım çok üzülüyor. Ben sadece adalet istiyorum."
İĞRENÇ DETAYLAR!
Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan iddianamede, Çocuk İzlem Merkezi'nde psikolog eşliğinde ifadesi alınan E.S.'nin ifadelerine yer verildi. İmam M.D.'nin cep telefonu fenerini yakarak yaklaştığı E.S.'ye "Çok güzelsin" dediğini ve boynundan öptüğünü, ardından üst kıyafetlerini çıkarttığını, elini pantolonunun içerisine sokarak parmağını vajinasına soktuğu, sonrasında kalçalarını okşadığını ve cinsel organını beline değdirdiği iddiaları yer aldı. E.S.'nin çığlık attığı ve sesini kimseye duyuramadığı, sonrasında kendisini otoban kenarındaki parkta bulduğunu, iç çamaşırında kan izleri gördüğü anlatıldı. İddianamede mağdur E.S.'nin olay sonrası yanına gelen M.D.'nin olayı kimseye anlatmaması, ikisinin arasında sır olarak kalmasını istediği, anlattığı taktirde olacaklardan kendisinin sorumlu olacağını söylemesi üzerine, korkarak kimseye anlatmadığı ifadelerine yer verildi.
'SAKALIM YOKTUR'
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nca alınan genital raporda, belirtilen parmak penetrasyonu sonucu oluşabilecek kısmi eski yırtık ile uyumlu olduğu bildirildi. İmam M.D., Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında sanık M.D., "Mağdure ifadesinde sakallı şahıstan bahsetmektedir. Benim sakalım yoktur. Sakallı insan kim ise onu söylemesini istiyorum. Benim olayla bir alakam yoktur. Çok rencide oldum" diyerek beraatini talep etti. Mahkeme M.D.'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. 2 Ekim'de ikinci duruşmada mahkeme heyeti, tanıkları dinledikten sonra M.D.'nin avukatından savunmasını aldı. Avukat R.Ç., E.S.'nin ifadelerinde çelişkiler bulunduğunu belirterek, M.D.'nin tahliyesini istedi. M.D.'nin tutuklu bulunduğu 8 aylık süreyi göz önünde bulunduran mahkeme heyeti, tahliyesine karar verdi.
ADALET İSTİYORUM
Mağdur genç kız E.S. ile annesi A.S., tahliye kararına tepki gösterdi. Çocukluğu ve gençliğinin mahvolduğunu belirten genç kız, "Avukatım mahkemeye girmeme gerek olmadığını söylemesi üzerine ikinci duruşmaya katılmadım. Daha sonra tahliye kararını öğrendim. Bu bana imkansız geliyordu. Avukatımı arayıp, 'bu nasıl adalet, kötü insanlar içimizde dolaşacak mı? İyi insanlar ölmediği sürece kötü insanlara ceza verilmeyecek mi? Hani benim gençliğim' dedim. Bir insanın hayatı böyle mahvedilir mi? Sonra sinir krizi geçirdim. O günden beri adalet arıyorum. Bu ülkede adaletin olacağına inanıyorum. Gençliğimi çocukluğumu bana geri versinler. Çocukluğumu, gençliğimi mahvetti bu adam, artık geleceğimi de mahvetsin istemiyorum. Ülkenin üst düzey yöneticileri yargı sürecini hızlandırsın. Yargının isabetsiz kararlarını istemiyorum. Okulumda derslerim düştü, psikolojim bozuldu. İntihar girişimlerim oluyor, çevrem annem, babam ve yakınlarım çok üzülüyor. Ben sadece adalet istiyorum."